https://www.coskunnehir.com.tr/wp-content/themes/fullscreen
Daha Fazla

Rightbox

Doğru bir diyafram nefesi ve daha önce anlattığım gibi ağız içini şekillendirdikten sonra sesin dışarı çıkmasıyla birlikte çıkan sesin anlaşılabilirliği ön plana çıkar. Karşımızdaki insanın bizim ne söylediğimizi net bir şekilde anlaması hem bizim kişiliğimiz üzerinde olumlu etki yapar hem de konuştuklarımızla neticeye daha kolay varırız. Bu durumu etkileyen organımız ise dudaklarımızdır. Eğer dudaklarımızı iyi çalıştıramazsak karşımızdaki kişi ne dediğimizi anlamakta zorluk çeker veya anlattığımız konudaki bazı kelimeleri anlar; bazılarını da anlayamadığı için bir müddet sonra bizi dilemez sadece başını sallayarak bizi dinlermiş gibi yapar. Tabii ki bu konuşmalarda tonlama da önemlidir.Bu konuya daha sonra ayrıntılı olarak değineceğim.
Bu yazımda dudak tembelliğiyle ilgili yapılması gereken egzersizlerden bahsetmek istiyorum. Yıllarca yaptığım gözlemlerden insanlarımızın güzel konuşma konusunda özenli olmadıkları neticesine vardım.Özellikle bölgesel şivelerin hakim olduğu ülkemizde İstanbul şivesi esas alındığında bu noksanlığın had safhada olduğu gerçekleri karşıma çıktı.Hiç dudaklarını çalıştırmayan ama konuşmaya çalışan insanları görmek beni gerçekten çok üzdü.Kelimeler anlaşılmıyor, yüz hatları çok gergin veya konuşmaya çalışan her ortamda gülen yüzlerle karşılaştım. (cenaze , hatta ziyareti v.s.) . Üstelik sırf bu yüzden ses telleri (dudakları) hastalıklarıyla sıkı fıkı olanlara tanık oldum.
Öyleyse neler yapalım ki yukarıda anlattığım olumsuzluklardan kurtulalım.
İlk önce diyafram nefesini çok iyi öğrenmemiz gerekli.
Diyafram nefesi egzersizlerini defalarca yapıp öğrendiğimizden emin olduktan sonra ; küçük dile bağlı yumuşak damağın nasıl kullanıldığını hatırlamak ,üzerinde düşündükten sonra aşağıda vereceğim alıştırmaları büyük bir sabırla yapmanız gereklidir.

Derin bir diyafram nefesinden sonra; nefesiniz bitinceye kadar;

Mini mini mini mini mini ……….

Şeklinde dudaklarımızı hiç sıkmayarak , başlangıçta çok ağır sonra gittikçe hızlanarak ; bu egzersizi tamamladıktan sonra sırasıyla aynı şekilde;
Mene ,mene, mene, mene………
Mana , mana, mana, mana,……….
Mono, mono, mono,mono…………
Yapmanız gerekmektedir. Bu egzersizlerin içinde en zor olanı mono, mono, mono… olanıdır.Dudakları ‘o’ vokalinde çalıştırmak önceleri zor gelse de ilerleyen sürelerde bu zorlukları kolayca yenersiniz. Bu egzersizleri hatasız ve çok hızlı olarak yaptıktan sonra; yukarıda bahsettiğim vokalleri gene diyafram nefesine dikkat ederek bu sefer vokalleri;
Mini mini, mene mene , mana mana, mono mono olarak tekrarlayınız. Önce ağır tempoda sonra gittikçe hızlanarak dudakları sıkmada ,bağırmadan konuşma sesiyle bu egzersizi de yaptıktan sonra son yaptığımızı bu defa
Mini, mini,mini-mene, mene,mene, -mana,mana,mana-mono,mono,mono olarak tekrarlayınız.
Bu egzersizi de hatasız olarak hızlı bir şekilde yaptıktan sonra biraz dinlenin sonra da son olarak yukarıdaki egzersizi;

Mini,mini,mini,mini-mene,mene,mene,mene,-mana,mana,mana,mana-mono,mono,mono,mono şeklinde gerçekleştiriniz. Böylece dudak tembelliği çalışmasında ki birinci aşamayı tamamlamış olduk.

İkinci aşamada bizi biraz daha zor egzersizler bekliyor.
Bu aşamada yukarıda yaptığımız sıralı egzersizleri karışık olarak yapacağız. Karışık olarak yaptığımız için aynı zamanda bizim için yeni bir fonksiyon ortaya çıkacaktır o da zihin egzersizi. Egzersizleri özellikle hızlı bir şekilde yaparken karıştırmamak için zihnimizi hayli zorlamak zorunda kalacağız.İşte bundan sonraki egzersizler:

1-Mini mini-mene mene-mana mana-mono mono………
2-Mene mene-mini mini-mana mana-mono mono……..
3-Mana mana-mene mene-mono mono-mini mini………
4-Mono mono-mana mana- mene mene-mini mini……….
5-Mana mana-minimini-mono mono-mene mene………
6-Mono mono-mene mene-mini mini-mana mana……….
7-mene mene-mono mono- mini mini-mana mana………..
8-mini mini-mana mana-mene mene-mono-mono…………

Bu egzersizleri daha sonra tıpkı daha önce yaptığımız egzersizler gibi her birimi üç (3) defa tekrarlayarak ; son olarak ta her birimi dört(4) defa yaparak ikinci aşamayı bitirebilirsiniz.

Üçüncü aşamada artı dudaklarımızın yukarıdaki egzersizleri yaparak biraz ustalık kazanıp rahatladığını düşünerek ; biraz daha zorlanması gerektiği düşüncesindeyim. Bu aşamada önce ağır tempoda sonra gittikçe hızlanarak ama diyafram nefesini hep göz önüne alarak altı(6) tane egzersiz daha yapacağız.

1-Mini mene mini/ mene mini mene/mana mono mana/ mono mana mono
2-Mono mana mono/ mana mono mana/mene mini mene/mini-mene mini……
3-Mini mene mana/ mene mini mana/mana mini mene/mono mana mono…..
4-Mono mana mono/mene mini mana/mana mini mene/mana mene mini…….
5-Mini mene mana mono/mene mini mana mono/mana mini mono mene/mono mini mana mene….
6-Mene mana mini mono/mene mono mini mana/mono mana mini mene/mono mana mene mini…..

Son iki egzersizin dört(4) vokalden oluştuğuna lütfen dikkat edelim.

Sevgili okuyucularım bütün bu egzersizleri yaptıktan sonra halli yoluna girmiş olan dudaklarımızı son olarak ta ham ağzımızın içindeki büyük dilimizi ,hem dudaklarımızı hem de çenemizi güzel çalıştırmak için tekerlemelerle pekiştirelim.
Tekerlemelerimizin bir çoğu herhangi bir anlam ifade etmemekte ancak yukarıda bahsettiğim organlarımıza büyük faydası olmaktadır.

Tekerlemeleri önce ağır ağır sonra gittikçe hızlanarak hiçbir harfi yutmadan tam değerini vererek okumalıdır.

1- Bir berber bir berbere bre berber gel beraber bir berber dükkânı açalım demiş.
2- Şu köşe yaz köşesi bu köşe kış köşesi ortada su şişesi.
3- Barınaksız baykuşların bağırdığı bakir ormanlarda bakkallar baş başa sallandılar.
4- Karamürselli kara kaptan kadehiyle kasabanın kaynağından kana kana su içti.
5- Al şu takatukaları takatukacıya götür.Takatukacı takatukaları takatukalamam derse takatukaları takatukalatmadan al da gel.
6- Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar.Nesi için Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar.Karı için Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar.
7- Şu karşıdaki kara kuru kavak , karardın mı ey kara kuru kavak sarardın mı ey kara kuru kavak.
8- Kar kalkar karakartal kalkar,karakartal kalkar kar kalkar.
9- Ocak kıvılcımlandırıcılarından mısınız, kapı gıcırdatıcılarından mısınız? Ne ocak kıvılcımlandırıcılarındanım ne de kapı gıcırdatıcılarındanım.
10- Üç tunç tas kaysı hoşafı.
11- Kırk kırık kür kırkının da kulpu kırık kara küp.
12- A be kuru dayı ne kuru sarı darı bu darı a be kuru dayı.
13- Elâlem aladana aldı aladanalandı da biz bir aladana alıp aladanalanamadık.
14- Çarık çorap dolak, ben sana çarık çorap dolak mı dedim.
15- Gül dibi bülbül dili gibi,gül dibi bülbül dili gibi.
16- Değirmem-ne girdi köpek değirmenci çaldı kötek,hem kepek yedi köpek hem kötek yedi köpek.

About COŞKUN NEHİR

19.12.1957 yılında doğdu. Müziğe küçük yaşlarda mandolin ve keman çalarak başladı. İlk-orta-lise yıllarında Ankara,Tekirdağ,Mersin,Samsun illerinde solo konserler ve oda orkestrası konserleri verdi. 1978-1979 öğrenim yıllarında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi bölümünü birincilikle bitirdi. Dünya gençlik orkestrasında kemanıyla Türkiye’yi temsil etme olanağı buldu. 1982-1983 öğrenim yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera-Şan Bölümünü bitirdi.1983 yılından beri İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğünde Opera Sanatçısı olarak görev almaktadır. 1983-1991 ve 2010-2015 yıllarında Marmara Üniversitesi Müzik bölümünde bireysel söyleme ve Şan öğretmenliği yapmıştır. 2002 yılı başından 2003 yılı Şubat ayına kadar ve 2005-2007 yılları arası İstanbul Devlet Opera ve Balesinde protokol müdürlüğü görevinde bulunmuştur. Çocuk oyunlarında, solo ve koro rollerde görev almıştır.12 yıl aralıksız oynadığı Rossini’nin Külkedisi isimli çocuk ve gençlik oyunundaki prens rolüyle kırılması güç bir rekor elde etmiştir.4.Murat,Wistor’un Şen Kadınları,Kiss Me Kate,2.Mehmet Karanfil Köy,Batı Yakasının Hikayesi,Ali Baba ve Kırk Haramiler rol aldığı opera eserlerinden bazılarıdır. Fransa, Danimarka, Portekiz, Almanya gibi ülkelerde sesi ile Türkiye’yi temsil etmiştir. coskun-nehir-portfolioUzun zamandan beri anne karnında çocukların müziği duyabilmeleri ve ergenlik çağı bitimine kadar çocukların müzikle olan zihinsel gelişimlerini içeren uluslar arası çalışmaları yakından takip etmektedir. Bu konuyla ilgili olarak 4-6 Haziran 2003 tarihinde yapılan 2. Uluslar arası ana çocuk sağlığı kongresinde bir konuşma yapmış ve bu konuşma Milliyet Gazetesinin haber sayfasında yer almıştır.(6 Nisan 2003 Milliyet Pazar) Aynı konuşmayı daha geliştirilmiş olarak İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi mezuniyet sonrası eğitim programı kapsamında 12 Mayıs 2004 tarihinde sunmuştur. Ayrıca yetişkinlerde müzikle psikolojik tedavi, ses telleri bozuklukları ve tedavisi, mesleğinde sesini kullanan kişilerin daha verimli olması için özel çalışmaları vardır. Bu konu ile ilgili çalışmaları Milliyet Gazetesinin 4 Ekim 2003 tarihli Cumartesi ekinde haber yapılmıştır. 18 Mart 2010 Tarihinde Azerbaycan-Tunus-Almanya-Türkiye’nin ortaklaşa sahneye koyduğu ZİHNİ PAPAKÇI’nın yazdığı SARIKAMIŞ’tan ÇANAKKALE’ye isimli Pafil Tiyatro’da Türkiye adına rol almıştır. Nisan 2010 tarihinde Doğa Kolejleri tarafından başlatılan ve devam eden okullar arası çok sesli koro yarışmasının daimi jüri üyesidir. Haziran 2012 tarihinde bestesi Toroslu BELEN ‘e ait olan ‘Çanakkale Şehitleri’ne isimli eserin ilk seslendirilişini yapmıştır. Kayda alınan eserin geliri lösemili çocuklar yararına ve Van depreminde yıkılan öğretmen evlerinin inşasında kullanılacaktır. 24-05-2013 tarihinde sanata katkıları nedeniyle İSTANBUL VALİLİĞİ NİŞANTAŞI NURİ AKIN ANADOLU LİSESİNDEN takdir belgesi almıştır. Haziran 2014 tarihinden beri internet yayıncılığı yapan Bakırköy Gazete‘de(http://www.bakirkoygazete.com) sanat konularınıda içine alan köşe yazarlığı yapmıştır. Temmuz 2015 tarihinden itibaren Seç Medya ve İletişim Hizmetlerine ait Seç Haber (www.sechaber.com.tr)‘de köşe yazarlığı yapmaktadır.