Daha önceki yazımda belirttiğim gibi doğru nefes alıp dudaklarımızı verilen egzersizlerle çalışıp belirli bir seviyeye getirdikten sonra insanların toplum karşısında konuşmak için bir takım sorunları daha olduğunu yazmak zorundayım.Çok iyi bir eğitim gördükleri halde toplantılarda;korktukları , heyecanlandıkları, utandıkları için konuşma zorluğu çeken birçok insan vardır. Çok iyi okulları bitirip işverenle işe alım görüşmesine gidip kendini ifade edemeyen; bunun yanında eğitim seviyesi o kişiden çok düşük olduğu ve bilgi noksanlığı bulunan bir kişinin iyi konuştuğu için tercih edildiği bugün herkes tarafından bilinmektedir. Bir tanıtıma, bir konferansa çok iyi hazırlanıp hazırlıklarını psikolojik(korkma, utanma,heyecanlanma) sorunları nedeniyle anlatamayan çok insan vardır hayatımızda. Hatta gene bu sorunlar nedeniyle sevgilisine sevgisini ifade edemeyen nice gençler vardır ülkemizde.Bunun yanında çok iyi sese sahip olan ; iyi bir müzik veya tiyatro eğitimi almış sanatçı adaylarının sırf sahne heyecan, korku ,utanma yüzünden eriyip gittiklerine tanıklık ettim.O zaman iletişimin en önde sorunlarından biri olan konuşmada korkuyu nasıl yeneceğimizi inceleyelim.
KORKU:
İnsanın kendi kendine yarattığı korku vardır, bir de kendine yönelik olumsuz bir davranış karşısında duyduğu korku. Bunlardan birincisi denetim altına alınan korkudur ama ikincisi kolay kolay denetim altına alınamaz. Konuşmada sorun olan korkuya SAHNE KORKUSU diyoruz. Topluluk önünde yapılan konuşmalarda kendini gösterir. Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan bir ankette topluluk önünde yapılan konuşmalarda duyulan korkunun korkular arasında birinci sırayı aldığı saptanmıştır.Yani ölüm korkusunun bile önüne yer almıştır.
Düşünün ki konuşma yaptığınız topluluk içinde hiç kimsenin size karşı herhangi bir şiddet kullanma amacı olmadığı halde siz kendi kendinize korku üretmektesiniz.Oysa karşınızdaki topluluk sizi sessiz, sakin iyi niyetle belki de merakla dinleyecek bir topluluktur. Tek amaçları sizin vereceğiniz bilgilerden yararlanmaktır. Eğer konuşmaya iyi hazırlandıysanız ,bilgi açığınız yoksa korkmanıza hiçbir neden yoktur.Dönem sonlarında konservatuar müzik ,tiyatro v.s. okullarda jüri karşısında uygulamalı sınavlara giren öğrenciler için de durum aynıdır.İyi hazırlanan ve eksiklerini en aza indiren bir kişi korkmamalıdır. Bu örnekleri sahneye çıkan bir tiyatrocu, şarkı söyleyen bir şarkıcı olarak ta geliştirebiliriz. O zaman iyi hazırlandıysanız iradenizi ‘Ben iyi hazırlandım benim eksiğim yok’ şeklinde yönlendirip kendinize telkinde bulunabilirsiniz.
Her şeye rağmen heyecanınız gene de geçmiyorsa yanınıza küçük bir simge alınız.Bu simge değişik bir kalem,bir uğur ya da küçük bir taş olabilir.Cebinizde bulunduracağınız bu küçük simge sizin korku gidericiniz olsun .Korku duyduğunuz zaman belli etmeden bu uğurunuzu elinize alın; bunun sizi biraz rahatlattığını fark edeceksiniz.
About COŞKUN NEHİR
19.12.1957 yılında doğdu. Müziğe küçük yaşlarda mandolin ve keman çalarak başladı. İlk-orta-lise yıllarında Ankara,Tekirdağ,Mersin,Samsun illerinde solo konserler ve oda orkestrası konserleri verdi.
1978-1979 öğrenim yıllarında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi bölümünü birincilikle bitirdi. Dünya gençlik orkestrasında kemanıyla Türkiye’yi temsil etme olanağı buldu.
1982-1983 öğrenim yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera-Şan Bölümünü bitirdi.1983 yılından beri İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğünde Opera Sanatçısı olarak görev almaktadır.
1983-1991 ve 2010-2015 yıllarında Marmara Üniversitesi Müzik bölümünde bireysel söyleme ve Şan öğretmenliği yapmıştır. 2002 yılı başından 2003 yılı Şubat ayına kadar ve 2005-2007 yılları arası İstanbul Devlet Opera ve Balesinde protokol müdürlüğü görevinde bulunmuştur.
Çocuk oyunlarında, solo ve koro rollerde görev almıştır.12 yıl aralıksız oynadığı Rossini’nin Külkedisi isimli çocuk ve gençlik oyunundaki prens rolüyle kırılması güç bir rekor elde etmiştir.4.Murat,Wistor’un Şen Kadınları,Kiss Me Kate,2.Mehmet Karanfil Köy,Batı Yakasının Hikayesi,Ali Baba ve Kırk Haramiler rol aldığı opera eserlerinden bazılarıdır.
Fransa, Danimarka, Portekiz, Almanya gibi ülkelerde sesi ile Türkiye’yi temsil etmiştir.
coskun-nehir-portfolioUzun zamandan beri anne karnında çocukların müziği duyabilmeleri ve ergenlik çağı bitimine kadar çocukların müzikle olan zihinsel gelişimlerini içeren uluslar arası çalışmaları yakından takip etmektedir. Bu konuyla ilgili olarak 4-6 Haziran 2003 tarihinde yapılan 2. Uluslar arası ana çocuk sağlığı kongresinde bir konuşma yapmış ve bu konuşma Milliyet Gazetesinin haber sayfasında yer almıştır.(6 Nisan 2003 Milliyet Pazar) Aynı konuşmayı daha geliştirilmiş olarak İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi mezuniyet sonrası eğitim programı kapsamında 12 Mayıs 2004 tarihinde sunmuştur. Ayrıca yetişkinlerde müzikle psikolojik tedavi, ses telleri bozuklukları ve tedavisi, mesleğinde sesini kullanan kişilerin daha verimli olması için özel çalışmaları vardır. Bu konu ile ilgili çalışmaları Milliyet Gazetesinin 4 Ekim 2003 tarihli Cumartesi ekinde haber yapılmıştır.
18 Mart 2010 Tarihinde Azerbaycan-Tunus-Almanya-Türkiye’nin ortaklaşa sahneye koyduğu ZİHNİ PAPAKÇI’nın yazdığı SARIKAMIŞ’tan ÇANAKKALE’ye isimli Pafil Tiyatro’da Türkiye adına rol almıştır.
Nisan 2010 tarihinde Doğa Kolejleri tarafından başlatılan ve devam eden okullar arası çok sesli koro yarışmasının daimi jüri üyesidir.
Haziran 2012 tarihinde bestesi Toroslu BELEN ‘e ait olan ‘Çanakkale Şehitleri’ne isimli eserin ilk seslendirilişini yapmıştır. Kayda alınan eserin geliri lösemili çocuklar yararına ve Van depreminde yıkılan öğretmen evlerinin inşasında kullanılacaktır.
24-05-2013 tarihinde sanata katkıları nedeniyle İSTANBUL VALİLİĞİ NİŞANTAŞI NURİ AKIN ANADOLU LİSESİNDEN takdir belgesi almıştır.
Haziran 2014 tarihinden beri internet yayıncılığı yapan Bakırköy Gazete‘de(http://www.bakirkoygazete.com) sanat konularınıda içine alan köşe yazarlığı yapmıştır.
Temmuz 2015 tarihinden itibaren Seç Medya ve İletişim Hizmetlerine ait Seç Haber (www.sechaber.com.tr)‘de köşe yazarlığı yapmaktadır.