SESİMİZLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER
Sesimizi kullanmadığımız gün yok gibidir. Bize kişiliğimizi, konuşmamızı, şarkı söyleme gücünü bize sesimiz verir. Sevincimizi üzüntümüzü, neşemizi, mutluluğumuzu,öfkemizi,sevgimizi,kısacası duygularımızı onun aracılığı ile dile getiririz. Bir bakıma sesimiz duygularımızın aynası gibidir. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi sesimizin farklı renkleri, olağanüstü yetenekleri sayesinde çevremizdekileri etkileriz. Sesimiz gerçekte doğadaki güçlü ve çok yönlü araçlardan biridir.Yeter ki onun bu yönlerinin bilincine varalım.
Sesimizin değişik özellikleri vardır. Tonsal özelliği (incelik-kalınlık-yumuşaklık-setlik) bunlardan biridir.Çoğu zaman ne söylediğimiz değil, ses tonumuzun nasıl olduğu önem kazanır.İnsan sesiyle ilgili araştırmalar yapan bilim adamları da insanların,genellikle ne söylediğinden çok, ses tonuna dikkat ettiklerini ortaya koydular. Kimi zaman ses tonumuzu yumuşak ve sakin tutarak bir tartışmayı yatıştırır,onu tatlıya bağlarız; kimi zaman ise ses tonumuza hakim olamadığımız için yakınımızdaki insanları istemediğimiz halde kırarız.
Sesimizin bir başka özelliğiyse kişiliğimizin ve ruhumuzun aynası olmasıdır. Öyle ki biz ne kadar engellemeğe çalışsak ta sesimiz bizi daima ele verir.Bizi tanımayan ve yalnızca sesimizi duyabilen bir kimse yalnızca sesimizden yaklaşık olarak kaç yaşında olduğumuzu ,cinsiyetimizi,eğitim ve kültür düzeyimizi,kişiliğimizle ilgili birkaç ipucunu ve o anda neşeli mi yoksa üzgün mü olduğumuzu anlayabilir.
Sesimiz kişiliğimize ait ipuçları verdiği gibi,çoğu zaman ruh halimizi de yansıtıyor.Her birimiz farklı bir yaradılışta olduğumuz için doğal olarak konuşma biçimimiz ve sesimiz arasında büyük nüans farklılıkları olabiliyor.Kulağımızın olağanüstü algı yeteneği ile, güçlü hafızamız sayesinde tanıdığımız insanların sesini kolayca ayrıt edebiliyoruz.Tanıdığımız birinin sesini telefonda duyduğumuzda yalnızca birkaç kelime söylemesi onun kim olduğunu bilmemize yardımcı oluyor.
Bu ayırıcı özellikler hem birlikte hem de ayrı ayrı etkinlik gösteren bir dizi konuşma –ses eylemlerinden oluşur. Bu eylemler şunlardır.
Bir solukta söylediğimiz sözcüklerin sayısı
Konuşma hızımız
Konuşma ritmimiz
Soluk almadaki (diyafram nefesi) rahatlığımız
Ses perdesi (kişiden kişiye,cinsiyete ,yaşa göre farklılık gösterir)
Sesin kuvveti
Sesimizin dinamik ya da yorgun olması
Ruhsal durumunuz
Sözcükleri söyleyişimizdeki anlaşabilirlik düzeyi (Dudakların iyi çalışabilirliği)
Sesimizin tınısı
İşte konuşurken bütün bu konuşma –ses eylemleri bir araya gelir ve bunun sonucunda ortaya yalnızca kendimize ait olan bir ses çıkar
About COŞKUN NEHİR
19.12.1957 yılında doğdu. Müziğe küçük yaşlarda mandolin ve keman çalarak başladı. İlk-orta-lise yıllarında Ankara,Tekirdağ,Mersin,Samsun illerinde solo konserler ve oda orkestrası konserleri verdi.
1978-1979 öğrenim yıllarında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi bölümünü birincilikle bitirdi. Dünya gençlik orkestrasında kemanıyla Türkiye’yi temsil etme olanağı buldu.
1982-1983 öğrenim yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera-Şan Bölümünü bitirdi.1983 yılından beri İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğünde Opera Sanatçısı olarak görev almaktadır.
1983-1991 ve 2010-2015 yıllarında Marmara Üniversitesi Müzik bölümünde bireysel söyleme ve Şan öğretmenliği yapmıştır. 2002 yılı başından 2003 yılı Şubat ayına kadar ve 2005-2007 yılları arası İstanbul Devlet Opera ve Balesinde protokol müdürlüğü görevinde bulunmuştur.
Çocuk oyunlarında, solo ve koro rollerde görev almıştır.12 yıl aralıksız oynadığı Rossini’nin Külkedisi isimli çocuk ve gençlik oyunundaki prens rolüyle kırılması güç bir rekor elde etmiştir.4.Murat,Wistor’un Şen Kadınları,Kiss Me Kate,2.Mehmet Karanfil Köy,Batı Yakasının Hikayesi,Ali Baba ve Kırk Haramiler rol aldığı opera eserlerinden bazılarıdır.
Fransa, Danimarka, Portekiz, Almanya gibi ülkelerde sesi ile Türkiye’yi temsil etmiştir.
coskun-nehir-portfolioUzun zamandan beri anne karnında çocukların müziği duyabilmeleri ve ergenlik çağı bitimine kadar çocukların müzikle olan zihinsel gelişimlerini içeren uluslar arası çalışmaları yakından takip etmektedir. Bu konuyla ilgili olarak 4-6 Haziran 2003 tarihinde yapılan 2. Uluslar arası ana çocuk sağlığı kongresinde bir konuşma yapmış ve bu konuşma Milliyet Gazetesinin haber sayfasında yer almıştır.(6 Nisan 2003 Milliyet Pazar) Aynı konuşmayı daha geliştirilmiş olarak İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi mezuniyet sonrası eğitim programı kapsamında 12 Mayıs 2004 tarihinde sunmuştur. Ayrıca yetişkinlerde müzikle psikolojik tedavi, ses telleri bozuklukları ve tedavisi, mesleğinde sesini kullanan kişilerin daha verimli olması için özel çalışmaları vardır. Bu konu ile ilgili çalışmaları Milliyet Gazetesinin 4 Ekim 2003 tarihli Cumartesi ekinde haber yapılmıştır.
18 Mart 2010 Tarihinde Azerbaycan-Tunus-Almanya-Türkiye’nin ortaklaşa sahneye koyduğu ZİHNİ PAPAKÇI’nın yazdığı SARIKAMIŞ’tan ÇANAKKALE’ye isimli Pafil Tiyatro’da Türkiye adına rol almıştır.
Nisan 2010 tarihinde Doğa Kolejleri tarafından başlatılan ve devam eden okullar arası çok sesli koro yarışmasının daimi jüri üyesidir.
Haziran 2012 tarihinde bestesi Toroslu BELEN ‘e ait olan ‘Çanakkale Şehitleri’ne isimli eserin ilk seslendirilişini yapmıştır. Kayda alınan eserin geliri lösemili çocuklar yararına ve Van depreminde yıkılan öğretmen evlerinin inşasında kullanılacaktır.
24-05-2013 tarihinde sanata katkıları nedeniyle İSTANBUL VALİLİĞİ NİŞANTAŞI NURİ AKIN ANADOLU LİSESİNDEN takdir belgesi almıştır.
Haziran 2014 tarihinden beri internet yayıncılığı yapan Bakırköy Gazete‘de(http://www.bakirkoygazete.com) sanat konularınıda içine alan köşe yazarlığı yapmıştır.
Temmuz 2015 tarihinden itibaren Seç Medya ve İletişim Hizmetlerine ait Seç Haber (www.sechaber.com.tr)‘de köşe yazarlığı yapmaktadır.